باب:
الكيل على
البائع
والمعطي.
51. SATICININ VE MALI VERENİN ONU ÖLÇME YÜKÜMLÜLÜĞÜ
لقول الله
تعالى: {وإذا
كالوهم أو
وزنوهم يخسرون}
/المطففين: 3/:
يعني إذا
كالوا لهم
ووزنوا لهم،
كقوله:
{يسمعونكم} /الشعراء:
73/: يسمعون لكم.--- وقال
النبي صلى
الله عليه
وسلم:
(اكتالوا حتى تستوفوا).
ويذكر عن
عثمان رضي
الله عنه: أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال له:
(إذا بعت فكل،
وإذا ابتعت
فاكتل).
Allah Teala şöyle buyurmuştur: ''Kendileri başkalarına bir şey
ölçtükleri veya tarttıkları zaman eksik ölçer ve tartarlar.'' [Mutaffifin
3] Yani onlara birşey ölçtüklerinde yada
tarttıklarında eksik yaparlar. Bu tıpkı
''Sizi işitiyorlar mı?'' [Şuara 72.] ayetinde olduğu gibidir. Nitekim bu ayette
''sizin sözlerinizi işitiyorlar mı'' denilmek istenmiştir. Nebi s.a.v. şöyle buyurmuştur: ''Ölçüyü
tastamam yapıncaya kadar ölçün'' Osman
r.a.'ın rivayetine göre Nebi s.a.v. şöyle buyurmuştur: ''Bir şey sattığında
ölçüyü tam yap, birşey satın aldığında da ölçüyü tam yaptır.''
حدثنا
عبد الله بن
يوسف: أخبرنا
مالك عن نافع،
عن عبد الله
ابن عمر رضي
الله عنهما:
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال: (من
ابتاع طعاما،
فلا يبعه حتى
يستوفيه).
[-2126-] Abdullah ibn-i Ömer r.a. Nebi Sallallahu aleyhi ve Sellem'in şöyle
buyurduğunu söylemiştir: ''Bir yiyecek maddesi satın alan kişi onu tam olarak
teslim almadıkça satmasın.''
حدثنا
عبدان: أخبرنا
جرير، عن
مغيرة، عن
الشعبي، عن
جابر رضي الله
عنه قال: توفي
عبد الله بن
عمرو بن حرام
وعليه دي،
فاستعنت
النبي صلى
الله عليه
وسلم على
غرمائه أن يضعوا
من دينه، فطلب
النبي صلى
الله عليه
وسلم إليهم فلم
يفعلوا، فقال
لي النبي صلى
الله عليه
وسلم: (اذهب
فصنف تمرك
أصنافا،
العجوة على
حدة، وعذق زيد
على حدة، ثم
أرسل لي). ففعلت،
ثم أرسلت إلى
النبي صلى
الله عليه وسلم،
فجلس على
أعلاه أو في
وسطه، ثم قال:
(كل للقوم).
فكلتهم حتى
أوفيتهم الذي
لهم وبقي تمري
كأنه لم ينقص
منه شيء.
وقال
فراس: عن
الشعبي: حدثني
جابر، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم: فما زال
يكيل لهم حتى
أداه. وقال
هشام، عن وهب،
عن جابر: قال
النبي صلى الله
عليه وسلم: (جذ
له، فأوف له).
[-2127-] Cabir r.a. şöyle demiştir: (Babam) Abdullah bin Amr ibn Haram
borçlu olarak öldü. Ben, alacaklıları alacaklarından indirim yapmaları
konusunda Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den yardım istedim. Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem alacaklılardan bunu istedi ancak onlar buna yanaşmadı. Bunun
üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Bana şöyle buyurdu: ''Git (bahçenden
topladığın) hurmalarını bölüklere ayır. Acve hurmasını bir bölük, İbn-i Zeyd
hurmasını bir bölük yap sonra bunları bana getir. Bende böyle yaptım sonra
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e getirdim. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) geldi, hurmaların başında yahud ortasında oturdu, sonra
''alacaklılara vermek için tart'' buyurdu. Bende alacaklılar için tarttım.
Onlara alacaklarını tam olarak verdim. Geriye hurmalarım hiç eksilmemiş gibi
kaldı.
Şa'bi Cabir (r.a.) aracılığı ile Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem'den şunu rivayet etmiştir:
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem tarttıkça Cabir borcunu ödüyordu
Vehb aracılığıyla Cabir (r.a.) Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem'den şunu rivayet etmiştir: ''..Onun için hurmaları dalından kes ve
borcunu tam olarak öde.''
Tekrar: 2395, 2396, 2405, 2601, 2709, 2781, 3580, 4053, 6250
Diğer tahric: Buhari
vesaya; Nesai Vesaya İbn Mace, Sadakat
AÇIKLAMA: Bu bölüm satıcı olsun, borç ödeyen olsun
karşıya bir şey vermenin ölçme masrafını yükleneceğini göstermektedir.